Okul çağındaki çocuklarda yüzde 60 ila yüzde 90 oranında, yetişkinlerin ise tamamında diş çürüğü bulunuyor. Uzmanlar diş çürüğü tehlikesine karşı diş ipi ve ara yüz fırçası kullanımının önemine dikkat çekerken günde en az iki defa diş fırçalamanın da altını çiziyor. Dişleri düzenli olarak temizlemek diş plak oluşumlarını azaltırken diş minelerinin de güçlenmesini sağlıyor. Dünya Sağlık Örgütünün istatistik verilerine bakıldığında insan nüfusunun üçte birinden fazlası diş çürüğü ile birlikte yaşıyor. Adana’nın önde gelen ağız ve diş sağlığı polikliniği Dentrum, diş çürüklerine karşı ağız hijyeninin önemini sizler için anlattı.
Sağlık Bakanlığının tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci öncesi yayınladığı Türkiye Ağız ve Diş Sağlığı Araştırma Raporuna bakıldığında en yaygın sağlık sorununun diş çürüğü olduğu görülüyor.
Diş çürüklerinin en temel nedeni bakteriyel plakların oluşumu. Bu plaklar sürekli olarak tükettiğimiz yiyecek ve içeceklerden besleniyor ve diş minemize zarar veren asitler salgılıyor. Plak oluşumunun ve birikiminin önüne geçmek için yapmamız gerek en temel şey de ağız hijyenimizi sağlamak. Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek, florür kullanımı ve düzenli diş hekimi kontrolü de çürüklere karşı alabileceğimiz temel önlemlerdir.
Okul çağındaki çocuklarda yüzde 60-90 seviyesinde olan diş çürüğü vakaları, yetişkinlerin neredeyse tamamında görülüyor. 65-74 yaş aralığındaki insanların yüzde 30’luk bir kısmında doğal diş bulunmadığı da veriler arasında. Diş çürüklerinden korunmanın temel yöntemi basit. Belki de basit olduğu için ihmal ediliyor. Ancak günde en az iki defa diş fırçalamak, diş yüzeylerinde plak oluşmasını ve dolayısıyla da diş çürüklerini engellemek için yapabileceğimiz en iyi şey. Tabii ki işimizi şansa bırakmamalı ve sadece diş fırçalamakla yetinmemeliyiz. Diş ipi kullanmak, ara yüz fırçası ve ağız bakım suyu kullanmak ve rutin diş hekimi kontrollerine gitmek de önemli. Plak oluşumlarını ne kadar önleyebilirsek diş minelerimizi de o denli güçlendirmiş oluruz.
Ağız hijyenini sağlayarak sadece dişlerimizi değil genel sağlığımızı da korumuş oluruz. Bununla birlikte ağız kokusu gibi sorunların da önüne geçebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre insan nüfusunun üçte birinden fazlası diş çürüğüyle yaşadığını unutmamalı ve ağız hijyenine her daim dikkat etmeliyiz.
Şekerli yiyecekler ve içecekleri kısıtlamak ya da mümkünse tümüyle bırakmak önemli. Çünkü tükettiğimiz yiyeceklerin içerisindeki şeker diş çürüğü vakalarının temel nedeni. Ağzımızın içerisindeki bakterileri besleyerek asitler üretmesine yol açan şekerli gıdalar dolaylı olarak diş minelerimizi zayıflatıyor. Rafine şekerli gıdalar yerine protein, tam tahıl, sebze, meyve ve süt ürünlerinden oluşan dengeli bir beslenme rutini oluşturmakta fayda var. Günlük su tüketimimizi arttırarak da şeker isteğini bastırabiliriz.
Florür minerali diş minelerimizi güçlendirir ve çürüme durumuna karşı etkin bir koruma sağlar. Diş macunlarında ve ağız bakım ürünlerinde bulunan florürün çürük riskini azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Diş minelerinin asitler karşısındaki direncini arttıran florür ağız ve diş sağlığımız için en önemli yardımcılarımızdan biri. Bununla birlikte düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek ve tavsiyelere uymak da dikkat etmeniz gereken bir başka nokta.
Düzenli biçimde diş hekimi kontrolüne gitmek muhakkak kazanmamız gereken bir alışkanlık. Rutin diş muayeneleri olası çürükleri veya diğer sağlık sorunları erkenden teşhis edip tedavi uygulama şansı veriyor. Altı aylık periyotlar dahilinde diş hekimi muayenesine gitmeyi ihmal etmeyin.
Ağız ve diş sağlığı hakkında faydalı ipuçlarına erişmek için Adana Özel Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Dentrum’un blog sayfasını takip edebilirsiniz.
Doçent Doktor Tolga Akova tarafından kurulan ve zamanla genç, idealist diş hekimlerinin de aralarına katılması ile daha da güçlenen Dentrum Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Adana’da Diş Hekimi denince akla gelen ilk adres.
