Kist Operasyonları
Bireylerde çene kemiği kistleri farklı nedenlere bağlı gelişebilir. Hastalık, diş kökündeki enfeksiyonların büyüyüp kiste dönüşmesiyle ortaya çıkar. Çene kistleri genel olarak ağrı veya şişlik gibi semptomları vermeden ilerler. Kistlerin çok büyümesi ağızdaki dokuları yanı sıra diğer organları da etkileyecek şekilde ciddi sorunlara sebep olabilir. Çene kemiği kistlerinin tedavisinde geç kalınmamalıdır. Bunun için rutin diş hekimliği kontrolleri ihmal edilmemelidir. Adana ağız ve diş sağlığı kliniği Dentrum, sizler için diş kisti hakkında merak edilen başlıkları anlattı.
Kist Operasyonları Nedir?
Diş kisti operasyonları, ağız ve diş sağlığıyla ilgili kistlerin tedavi edilmesini hedefleyen cerrahi müdahalelerdir. Diş kistleri, diş köklerinde veya çevresindeki kemik dokusunda gelişen iltihaplı doku, katı veya sıvı dolu kesecikler olarak tanımlanır. Bu kistler genellikle enfeksiyon, travma ya da diş çürükleri gibi gerekçelerle oluşabilir. Çoğu kez her hangi bir belirti vermeyen diş kistleri, tedavi edilmediğinde zamanla ağız içerisinde önemli problemlere yol açabilir. İleri vakalarda burun, kalp, kalp, eklem ve böbrek gibi diğer organlara zarar verip başka hastalıklara zemin hazırlayabilir.
Diş Kisti Neden Oluşur?
Diş kökleri ve çevresindeki kemik dokusu üzerinde meydana gelen diş kistleri, çeşitli etkenlerden kaynaklanabilir. Örneğin; yetersiz ağız hijyeni, zamanında tedavi edilmeyen çürükler ya da hatalı dental ameliyatlar sonrası bakteri oluşumuyla kistler gelişebilir. Diş kistlerine sebep olan bazı faktörler şu şekilde:
- Enfeksiyonlar: Derin diş çürükleri, sinir ve damarların bulunduğu doku diş pulpasının enfekte (bulaşlı) olmasına neden olabilir. Bu enfeksiyon, zamanla diş köküne yayılarak, “dişin tabanında pulpa enfeksiyonu veya sinirin ölümü sonucu görülen diş kisti” diye bilinen periapikal kist (radiküler kist) oluşumuna yol açabilir.
- Travma: Dişe alınan bir darbe ya da yaralanma, dişin pulpasının zarar görmesine ve buna bağlı olarak kist meydana gelebilir.
- Gömülü Dişler: Çene kemiğinde gömülü 20 yaş dişleri tam olarak çıkmadıkları için bu alanda foliküler kistler gelişebilir.
- Genetik Faktörler: Her yaş aralığında görülebilen Keratosistik Odontojenik Tümör (KOT) kaynaklı kistler genetik yatkınlığa sahip olabilir. Çevre dokulara infiltratif özelliği olan KOT, diğer diş kistlerinden daha agresif karekteriyle dikkat çeker.
- Diş Gelişim Bozuklukları: Diş gelişimi sırasında diş folikülünde (diş yuvası) sıvı birikmesi gibi bazı anomaliler kist oluşumuna yol açabilir.
- Periodontal Hastalıklar: İleri seviyedeki diş eti hastalıklarının tedavisi yapılmadığında “periodontitis” olarak ifade edilen ağız içindeki kemikte yıkıma neden olur. Periodontitis diş çevresindeki kemikte kist oluşumunu hızlandırabilir.
- Ortodontik Tedaviler: Yanlış konumlanmış dişlerin çene kemikleri üzerinde düzgün şekilde yerleştirilmesini amaçlayan ortodontik tedavi sürecinde, dişlerin hareket ettirilmesi sırasında, diş köklerinin etrafında kistler oluşabilir.
- Odontojenik Tümörler: Diş dokusundan kaynaklanan bazı tümörler, kist benzeri yapıları tetikleyebilir. Odontojenik tümörler benign (iyi huylu) ya da malign (kötü huylu) olabilir.
Diş Kistlerinin Belirtileri Nelerdir?
Diş kistlerinin belirtileri; ağrı, şişlik, dişlerde yer değiştirme, hassasiyet, diş renginde değişiklik, dişte hareketlilik, damakta bir tümsek varlığı, diş sinirlerine baskı ve ciltte uyuşukluk hissi şeklinde sıralanabilir. Bazı kistler özellikle küçük boyutta olduğunda uzun süre bir bulgu vermeyebilir. Ancak rutin diş muayenelerinde fark edilebilir.
Diş Kisti Nasıl Tespit Edilir?
Diş kistleri, alt ve üst çeneyi tüm detayları gösteren, panaromik röntgen, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans gibi ileri görüntüleme teknikleriyle ile teşhis edilebilir. Diş hekimleri buna göre tedavi planını belirlenir. Kistler, kimi durumlarda deneyimli bir diş hekiminin yalnızca fizik muayene ile de tanı konulabilir.
Diş Kisti Nasıl Tedavi Edilir?
Marsupializasyon Yöntemi: Diş hekimleri tarafından, hastaya tanı konulduktan sonra özellikle kistin boyutu göz önünde bulundurularak tedavi süreci planlanır. Cerrahi yöntemlerle, küçük çaplı diş kistlerin etkilenen dişle birlikte tedavileri daha kolaydır. Ancak kistin hacmi büyüdükçe tedavi daha da zorlaşır. Tek parça halinde çıkarılmayan vakalarda “marsupializasyon” ismi verilen işleme başvurulur. Bu yöntemde diş kisti cerrahi olarak kesilir ve kist açık bırakılarak, sıvı birikmesi durumunda kolayca boşalması temin edilir. Böylece kistin küçülmesi sağlanarak, bulunduğu bölgeden çıkarılır. Çevre doku ve dişin tamamen çıkarılması gerekmeyen vakalar için marsupializasyon doğru bir seçenektir.
Farmakolojik (İlaçla) Tedavi: Diş kistlerinin tedavisinde yapılacak ilk şey, şiddetli ağrılara neden olan iltihabın kurutulması için hastaya bir süre antibiyotik kullandırılabilir. Kist bölgesinin hızlı iyileşmesi için ilaçların düzenli kullanılması şarttır. Ancak antibiyotik veya farklı ilaçların kullanımı, diş kistlerinin tedavisini tamamen sağlamaz. Diş kistleri, büyümeye ve ilerleyici komplikasyonlara devam edebilir. Lokal anestezi koşullarında kanal tedavisi ya da cerrahi bir operasyonla kistin yer aldığı alandan bütünüyle çıkarılması gerekir. Özellikle kistin dişten bütünüyle temizlendiğine dikkat edilmelidir.
Enükleasyon Yöntemi: Lokal veya genel anestezi ortamında gerçekleştirilen enükleasyon tekniğinde çene kisti tek parça halinde bulunduğu alandan çıkartılır. Daha sonra kistin alındığı bölge dikişlerle kapatılır.
Kanal Tedavisi: Kanal tedavisiyle diş kaybı engellenebileceği gibi kistin ilerlemesi de durdurulabilir. Kanal tedavisi esnasında diş köküne doğru açılan delikten kistin yol açtığı enfeksiyonlar ve diğer zararlı yapılar temizlenir. Kanal tedavisi uygulanan diş, dolgu uygulamasıyla daha sağlıklı hale gelebilir. Kanal tedavisi sonrası kistli diş iyileştiğinde çekilmesine ihtiyaç kalmaz.
Tedavi Komplikasyonları Nelerdir?
Diş kisti tedavilerinde doğru yöntemlerin izlenmesi halinde olası komplikasyon riskleri beklenmez. Tedavi edilmeyen diş kistleri şu komplikasyonlara neden olabilir: Enfeksiyon, diş kistinde şiddetli ağrı ve hassasiyet, diş etinde kalıcı zayıflık, diş kaybı, çene kırıkları, çenede kasılma, açma ve kapamada güçlük, çene tümörü ve ameloblastoma (kansere dönüşme riski), karıncalanma ağrı ve yanma hissi (sinir parestezisi)
Diş Kökünde Kist Oluşumu Nasıl Önlenebilir?
Periyodik diş kontrolleri, diş kistlerinin erken tanı ve tedavisinde önemli fonksiyona sahiptir. İlk evrede belirti vermediği ve sessiz seyrettiği için gözden kaçabilen diş kistlerinin olumsuz etkilerini önüne geçmek için düzenli kontrollere dikkat edilmesi gerekir. Diş kisti semptomlarına sahip bireylerin bir sağlık kuruluşuna başvurmaları önerilir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.